19 Şubat 2009 Perşembe

XIII

13, uğursuz sayı. bu sayıyı hayvanlar gibi sevmemin 2 nedeni vardı, 10 dakka önce 3. nedeni de buldum.

ilk olarak, çizgi romanı. kaç yıl önce okudum bilmiyorum ama çok hoşuma gitmişti. çizgileri,renkleri,hikaye örgüsü.

ikinci olarak, oyunu. bir çizgi roman oyuna ancak böyle çevirilebilinirdi. insanı sıkmadan kendini oynatıyordu. half life ve s.t.a.l.k.e.r. (clear sky'ı da oynayamadık hala...) serisinden sonra en çok beğendiğim fps olmuştu.

üçüncü nedeni ise, dizisi (veya filmi). biraz önce izledim. iki bölüm halinde (toplam üç. saat) muhteşem bir dizi. 24,bourne identity falan halt yemiş. ajan dizisi (veya filmi) dediğin böyle olmalı. kendimi ilk defa sıkılmadan üç saat boyunca bişeyi izlerken buldum. ve ikinci seferi yapmayı düşünüyorum.

kısaca konusundan bahsedersek, klasik, a.b.d. başkanına süikast düzenlenmesi ve arkasında yatan olaylar. biraz uçuk bir film olmasına rağmen gayet yapılabilinecek şeyler olarak gözüküyor. (11 eylül'e de "vay amına koyayım" demiştik.)

çizgi romanı sonuna kadar okumadım (zaten hala devam ediyor), oyunu sonuna kadar oynamadım (hard disk'te yere ihtiyacım vardı) ama diziyi sonuna kadar izledim. eğer gerçekten sonu böyleyse romanı da,oyunu da gayet kral şeylermiş.

not: nası üşenmeye başladım blog yazmaktan yarabbi, kış günleri bitiyor diye mi acaba...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder