24 Haziran 2009 Çarşamba

gözlerim yaşardı

ömrümün %5-%10 gibi büyük kısımını gönüllü olarak feda eden bir beşiktaş taraftarı olarak (bkz: valerenga, liverpool , malmö, recep çetin, fevzi tuncay , daha gider bu) bu sene kazanılan iki kupayı bir nevi placebo etkisi yapan ilaç olarak görüyordum. ertuğrul hocayı insan olarak sevmeme rağmen teknik direktörlüğünden hazzetmem. beşiktaş'ın başına da gelmesi için daha çok erken olduğuna inanıyordum. bu inancım felaketlerle desteklendi ve ertuğrul hoca gitti. yerine mustafa denizli geldi. korku artık kabusa dönüşmüştü. haftalar geçti, beşiktaş düzgün top oynamaya başladı, şampiyon olduk, kupayı aldık. ernst ve yusuf gibi çok önemli iki transfer yapıldı.

devre arasından beri hep kafamı kurcaladı. bizim takımda transferleri kim yapıyordu? tüpçü mü yoksa teknik direktör mü? daha sonra oturdum geçmiş transferleri düşünmeye başladım. evet, iğrenç bir başkanlık dönemi geçiren tüpçü nedense fm oynarmış gibi transfer yapmıyordu, bunu (olması gerektiği gibi) teknik direktörün istekleri doğrultusunda gerçekleştiriyodu.

ve bu gece... hayatımda beşiktaş'la ilgili aldığım en güzel (ilk 3'e rahat girer) haberlerden birini aldım. nihat kahveci (senin küçüklüğünü biliriz keranacı) , rıdvan şimşek ve ismail köybaşı. beşiktaş'a geliyorlardı. tabi bu sevincimin de bazı sebepleri vardı. sırasıyla açmak gerekirse;

1) fm2009' da yaptığım transferlere paralel. (sağ ve sol bek + orta saha da en ileri uç hariç heryerde oynayabilecek oyuncu) (benimkiler; sivasspor-abdurrahman , gaziantep-bekir irtegün, kayseri-mehmet topuz (gerçi iki tanesini fener aldı)

2) yaş olarak çok genç ve gelecek vadeden iki oyuncu alındı ve ilk 11'e çıkıp orda kalıcı olabilecek kadar şans bulacaklar. (bekler ibrahim üzülmez ve serdar kurtuluş olunca bu çocuklara da şans gelir elbet)

bu gece gerçekten sportif anlamda (ispanya'ya da çaktılar (gerçi xavi ve mata'ya üzüldüm) benim için mutlu haberlerin gecesi oldu. (bi de hidayet orlando'yla adam gibi kontrat yapsa)

ama tabi büyük korkularım da var. başımızda denizli var ve şampiyonlar ligine gidiyoruz. denizli'nin futbol mantalitesi "5 yersek 6. yı atalım" olduğu için bu sene avrupa'da gerçekten çok çılgın skorlara imza atma potansiyelimiz var. ayrıca fener'in 0 puan aldığı sezon fener'in başında da o vardı. neyse tek isteğim grubumuza 1. torbadan çıkacak takımın ispanyol veya italyan takımı olması. en azından 3'ten fazla atınca top çevirmeye başlarlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder